Çarşamba, Ocak 18, 2012

Datça'da Masal Dügün

Bu yaz bana kardeşim kadar yakın olan kuzenimi evlendirdik, çok kısa zamanda hazırlanmamız gerektiği ve de düğün Datça’da olduğu için oldukça stresli ama bir o kadar keyifli bir hazırlık dönemi oldu. Kuzenim de düğünler  hakkında benim gibi düşünüyordu ve klasik olmayan, eğlenceli ve doğal bir düğün olsun istiyordu. Bu yüzden düğün organizasyonu ve detayları kimseye bırakmadan kendimiz hallettik. Sizinle o sürece ait tüm deneyimleri paylaşmak istiyoruz, belki minicik de olsa bir ilham verir ya da kendi sürecinizi kolaylaştıracak bir detay yakalarsınız…

Neden Datça diyebilirsiniz, aslında ne gelinin ne damadın Datça'yla bir ilgileri yok ama büyük bir sevgileri vardı. Düğün tarihi geç belli olduğu için İstanbul'daki düğün mekanlarının birçoğu doluydu ve de zaten kuzenimin gönlü hiç de İstanbul'da düğün yapmaktan yana değildi çünkü kafasındakileri tam yapamayacak, istemediği tarzda bir düğüne boşu boşuna bir dolu para verecek gibi bir kaygısı vardı. Bu yüzden de Datça'da en yakınındakileri ve aileyi çağırdığı ufak bir düğün yapmaya karar verdik, ve Kargı Koyu'nda yer alan Nirva Beach Datça adındaki çok güzel bir plaj işletmesiyle anlaştık, otelleri ayarladık, ve gelinlikçi aramaya giriştik.


Gelinlik diktirmek için de önümüzde çok kısıtlı bir zaman vardı ve biz sadece vitrininde çok güzel eski bir fotoğraf var diye girdiğimiz Kadıköy'deki White & White Butik, Sabiha Balık'a hayalimizdeki gelinliği hem de çok kısa bir sürede sorunsuzca diktirdik... Hepinize tavsiye ediyoruz:)

Gelinimizin ayakkabıları ise Nine West'ten alındı:)

Gelelim diğer ayrıntılara, kafamızı en çok kurcalayan konu süslemelerdi neyse ki Nirva Datça düğün mekanını dilediğimiz gibi süslememize izin vermişti. Düğünümüzün ana teması deniz, ana çiçeği de fuşya begonvillerdi, bu yüzden el buketi de dahil diğer tüm detaylarda bu iki renk birlikte kullanıldı. Biz kokteyl masalarını minik pembe çiçekler ve turkuaz rengi hasır iplerle süsledik, yapma çiçekleri İkea'dan, ipleri ise Kadıköy'den aldık, araya da etraftan birkaç ot toplayıp sıkıştırdık :) Masaları düğünden bir gün önce hazırladık. Kuzenimin buketini ise yine etraftan toplanan ot, değişik çiçek ve begonvilleri harmanlayarak düğün sabahı ben hazırladım:)




Klasik nikah şekeri yerine şeker büfesi olsun istemiştik, Kadıköy Ali Muhiddin Hacı Bekir'den aldığımız rengarenk akide şekerlerini pembe, mavi kurdelelerle süslediğimiz kavanozlara doldurduk, kraft kağıdından hazırladığımız külahlar ise düğünün genel doğallığını hiç bozmadı...


Nirva Datça begonvilleri kullanarak nikahın kıyılacağı masayı ve arkasındaki takı tam da istediğimiz gibi süslemişti ve düğün mekanı oldukça sade, doğal ama bir o kadar da şirin duruyordu, hele şeker büfesinin tam yanındaki minik göl ve üzerine atılan çiçekler tam bir masalsılık katmıştı atmosfere.








Düğün sabahı stresi ve kuaför hazırlığı derken o kadar deneyimli olmama rağmen fotoğraf çekmek için çok az bir vaktimiz kaldı. Değirmenlerde çok istememize rağmen fotoğraf çekemedik biz de Hotel Dorya'nın bahçesini  ve eski Datça'yı fon olarak kullanarak kısıtlı zamanda da olsa hoşumuza giden gelin-damat kareleri yakaladık:)






Tüm bu strese ve yorgunluğa rağmen hayatımızın en eğlenceli gecesini yaşadık ve unutamayacağımız anılarla İstanbul'a döndük. Ve en önemlisi kuzenim hayalindeki düğünü yaptı ve benim de bunda büyük bir payım oldu, sanırım bundan büyük bir mutluluk olamaz:)) Umarım hep o geceki kadar mutlu olurlar...



Kuzenim Erguvan Uygur Göçen ve eniştecim Tolga Göçen'e sonsuz mutluluklar!!!:)))

Hiç yorum yok: