Salı, Mayıs 29, 2012

Bahar Gelinlerine Rock N' Roll Dokunuşu

Bahar Gelini olmak demek mutlaka çiçekler, kelebekler ve pastel renkler mi demektir? Daha farklı dokunuşlarla bambaşka bir bahar gelini olmak mümkün. Kelebekleri incitmeden içine biraz rock'n roll ekleyin, bambaşka bir düğün yapın. Biz bir kaç parça toplayıp bir araya getirdik. Bakalım beğenecek misiniz?

Perşembe, Mayıs 24, 2012

Bizim Bahar Gelinimiz

Kış bitti biteli blogumuz da coştu, bahar coşkusunu ve bahar renklerini taşıyan gelinler ve düğünlerden örnekler verdik durduk sizlere. Şimdi yaza girmemize, bahara veda etmemize 1 hafta kalmışken biz de kendi bahar gelinimizi yarattık. Bu seferki gelinimiz biraz daha romantik ve çocuksu oldu. Arkadaşımız ve modelimiz Yade Demirel ile kendi hazırladığı gelinliğiyle keyifli bir çekim yaptık ve ortaya çıkan fotoğraflardaki bu gelinin tarzına uygun bir kaç düğün detayı seçtik. Umarız beğenirsiniz...


Çekim gerçekleşirken oldukça eğlendik ve biraz da zorlandık çünkü herkes modelimizi gerçek bir gelin sanarak durup tebrik etti. Açıklamaya çalışmakla bayağı bir zaman harcadık:)


Modelimiz üstüne beyaz fistolu, pembe kurdeleli romantik bir korse giydi ve saten beyaz bir eteği tarlatanla kullandı. Duvak yerine ise beyaz tülden bir bant taktı.


Gelin buketimizi kendimiz hazırladık, korseyle uyumlu pembe dantel kurdeleyle bağladık ve hep görüp beğendiğimiz o broşlardan bir tanesini üzerine kondurduk:)


Yade mavi-yeşil gözlere sahip olduğundan pembe farla gözlerini vurguladı ve gelinliğin şirin ve romantik havasını tamamladı. 

Herkese mutlu, güneşli ve bol renkli günler!

Cumartesi, Mayıs 05, 2012

Sofistike ve Romantik İngiliz:Stephanie Allin


Stephanie Allin İngiltere'nin en çok ödül kazanan gelinlik tasarımcılarından. Dizaynlarına baktığımda bunun sebebini anlamakta hiç zorlanmıyorum. Kendisini romantik tarafını asla kaybetmeyen ama bir o kadar da sofistike gelinlikler yapmaya adamış gibi. Her gelinliğinin müthiş ayrıntıları var ve hepsinin de birer ismi. Kendisiyle gelinlik ararken tanışmıştım, o zamandan beri her koleksiyonunu takip ediyorum. Bu sene de dört yeni koleksiyonla karşıma çıktı. Jazz Age isimli koleksiyonundan en beğendiğim modelleri sizle paylaşmak istedim. Bu da koleksiyonun yarısından fazlasına denk düşüyor. Umarım ondan ilham alır ve kendinizi caz zamanının yuvarlak notalarına bırakırsınız:)

Ashlea
Olivia
Sofia
Bacall
Claudine
Hayworth
Ingrid
Mae
Martine-Arka
Martine-Ön
Talullah

Stephanie Allin-Jazz Age Collection 

Salı, Mayıs 01, 2012

Bahar Temizligi: Kliseler Halının Altına!

Düğün sezonu açıldı, gelin ve düğün fotoğrafları sosyal paylaşım sitelerinde yerlerini almaya başladı, bizler de yakınlarımızın düğünleri için kıyafet bakmaya başladık çoktan. Şahsen ben kendi adıma her gördüğüm düğün fotoğrafıyla biraz daha yıkılmaktayım, neden bütün kadınlar birbirinden bu kadar farklı bir tarza sahipken evlendikleri gün bu kadar aynı olurlar ve nasıl bunu göremezler? Yazımız biraz ağır olacak şimdiden kusura bakmayın ama belki evlenecek olan gelin adaylarını bu hatadan kurtarırız, belli mi olur?

Her gittiğim düğünde bir farklılık, gelinin kişiliğini yansıtan bir detay ya da farklı tarzda bir gelinlik arar gözlerim, gördüğüm zaman da inanılmaz mutlu olurum ve sevinirim o çift adına. Fakat bir çok düğün maalesef klişelerle dolu. Biz diyoruz ki keşke düğün denen olaya dışarıdan, şöyle gösteriş ve gereksiz süs dolu gözlüklerimizi çıkarıp baksak ve klişelerden kurtulup yaza daha hafif girsek:)




1. Masayı dolduran ağır ve anlamsız süsler: Düğün konseptinin ne olduğuna aldırmadan mekan sahiplerinin şart koştuğu 2 ya da 3 süsçüden biri seçilir, gayet sağlam bir para verilip her düğünde görülen çiçek veya şamdanlardan biri masanın ortasına konur, ağdalı ağdalı peçeteliklerden bahsetmiyorum bile. Oysa her düğünün bir tınısı olmalı, o tınıya uygun (üstelik de belki ellerinizle bile kolayca hazırlayabileceğiniz) alternatif süsler, daha zevkli ve sade aranjmanlar ya da sevimli detaylar bulunmalı. O düğün masası her evlenen gelini değil sadece sizi yansıtmalı, o masaya oturacak misafirler oturmadan masadaki detayları ezbere bilmemeli, bakıp, inceleyip gülümsemeli.




2. Bilindik renk ve şekildeki buketler: Detaya girmiyorum ama hepimiz biliyoruz ki gelin buketlerimiz birkaç renk ve çeşit çiçek dışında birşeyden oluşmaz. Bir de beyaz kurdele klasiği var tabi ki, bırakın farklı renk ve çeşitte çiçeği renkli kurdele bile bir çok gelini korkutmaya yetiyor (Krem rengi gelinlik ve beyaz kurdele olayına girmiyorum bile). Oysa yabancı düğün bloglarına baktığınızda görüyorsunuz ki artık neredeyse buketlerde gerçek çiçek bile kullanılmıyor, onun yerini broş ve kumaş çiçekler almış, biz ise hala aynı buketleri kullanmaktan hiç gocunmuyoruz. Neden acaba?



3. Aynı takılar, hep aynı aynı...: Yine spesifik bir örnek vermek istemiyorum hatta bu klişeyi çok çabuk geçiyorum ama lütfen boynunuza o kolyeyi takmadan önce evlenen arkadaşlarınızın gelin fotoğraflarını bir inceleyin, tıpatıp aynı değil mi? Evet bizce de:)


4. Ağır işlemeli, yüz kilo ve birbirinin aynı gelinlikler: En mutlu ve de belki de en rahat olmanız gereken gün ve siz dünyanın en ağır ve en ağdalı gelinliğini giyerek kendinize en büyük güzelliği yaptınız. Yapmayın! Beş yaş fazla göstermesini ve şirketteki o uyuz kızın gelinliğinin aynısı olmasını geçtim, her saniye üzerinizdekini çekiştirip sıcaktan boğulmak yerine bütün gece uçarcasına dans etmelisiniz siz. Daha farklı bir kesim, daha hafif kumaşlar, işleme yerine tüller ve danteller inanın size daha çok yakışacak. 



5. Assolist makyajı, assolist topuzu: Bu konuda aslında en büyük suç kuaförlerin, çünkü çok kere şahit olduğum üzere en sade olmak isteyen gelini bile kocaman saçma bir topuz yapıp boya küpüne batırarak o özel günlerinde sinir etmeyi çok çok iyi beceriyorlar. Ama tabi bunu isteyen gelinler de var o ayrı. O kadar alışmışız ki bildik saçlara, bildik modellere hiç incelemiyoruz, denemiyoruz bile önceden, bize ve tarzımıza yakışıyor mu, gelinliğe veya yaşımıza uygun mu? Oysa daha sade topuzlar, örgülü modeller hatta salık veya yarım toplanmış saçlardır sizi düğün gününüzde komşu teyzelerden ayıran, bırakın o tuhaf renkli parlak farları, 300 firketeli sımsıkı topuzları onlara, bırakın...





6. 15 katlı karton pasta, üzerinde ilkokul doğumgünü pastasından arta kalan süsler: Bence başlık gayet açık ve yeterli:) Yalnızca garson, bahşiş ve kocaman bıçak sözcüklerini eklemek istiyorum. Birbirinden yetenekli insanların açtığı birbirinden sevimli butik pastanelere bir uğramak, bakmak lazım öyle değil mi:)?


Klişelerden kurtulup hafiflediğimize göre o zaman şimdi araştırma ve farklılaşma vaktidir, misafirlerinizi şaşırtmak, gülümsetmek ve her zaman konuşulacak o düğünü yaratmak unutmayın ki sizin elinizde... İyi ve hafif baharlar:)!