Pazar, Şubat 26, 2012

Yeni Stil Ikonumuz: Lemon Breeland

Düğünle ilgili detaylardan bahsedip duruyoruz ama nişanı, nişan konseptlerini hep es geçiyoruz. Bugün size nişanınız için tarzından esinlenebileceğiniz bir dizi karakterinden bahsedeceğim. Bir süredir Hart of Dixie dizisini çok büyük keyifle izliyorum, O.C. dizisinde Summer rolünde olan Rachel Bilson'ın başrolünü oynadığı dizi, zaten ben de diziye ilk bu yüzden başlamıştım. Ama benim size birazdan ilham kaynağı olarak tanıtacağım kişi o değil. Yeni stil ikonumuz Lemon Breeland, kendisi dizideki kötü karakterimiz fakat o kadar naif ve tatlı ki sinirlenemiyorsunuz bile ona. En önemlisi de her bölümde giydiği kıyafetler, o kıyafetlerin şeker kavanozu havasındaki pastel tonları, vintage takıları, ev eşyaları ve 50'lerde geçen bir filmdeymiş hissi yaratan tavırları.  


Dizimiz Bluebell adında küçük ve şirin bir kasabada geçiyor, karakterimiz Lemon da doğma büyüme oralı, bu sebeple son derece klasik bir tarzı var ama asla yaşlı gibi giyinmiyor aksine son derece çocuksu, fazla seksi giyinmekten hoşlanmıyor ve genelde pastel renkleri tercih ediyor, bu yüzden de her zaman masum bir görüntüsü var. Tarzı modern değil bu yüzden vintage aksesuarları bolca kullanıyor ve kendisine çok yakıştırıyor.


Şapkaları, saç aksesuarları her zaman abartılı ama tabi ki hiç gözümüze batmıyor. Lemon ayrıca çiçekli kumaşlara bayılıyor.



İşte bu da Lemon'ın evi... Burada verdiği çay partileri ve davetlerin tarzı da kendi giyim tarzına son derece uyumlu. Nasıl huzurlu, nasıl sevimli...
  


Tamam kabul ediyorum o bir dizi karakteri ve hiçbirimiz gerçekte hayatta her gün onun gibi giyinemezdik, sanırım biraz abartılı olurdu, ama bence o, özel bir gün için ilham alınması gereken karakterlerin başında geliyor, hem de günlük kıyafetleriyle. Aşağıdaki fotoğraflar da dizide gerçekleşen nişanından, seçeceğimiz kıyafet, aksesuarlar ve nişan ortamı konusunda biraz fikir alabiliriz bence.  


Kolyesine bayıldık...
 

Tabi bir önerim de bu stil ikonunu yakından incelemek için bir an önce diziyi izlemeye başlamanız:)) Hepinize iyi haftalar!

Salı, Şubat 14, 2012

Sıradısı Düğün Fotoğrafları:Sina Demiral

Eğer şimdiye dek onun çektiği düğün fotoğraflarını görmediyseniz gerçekten çok şey kaybetmişsiniz demektir. Sina Demiral çok başarılı, genç bir fotoğraf sanatçısı, fotoğraflarını uzun süredir takip ediyor ve çok beğeniyordum, çektiği tüm kareler kendine has ve gerçekten çok estetik. 2 senedir nişanlı bir insan olarak düğün fotoğraflarını  gördüğümden beri ise fotoğraflarına başka bir gözle bakmaya başladım, henüz evlenemedim ama kendisine düğünümü çekmesi konusunda gerekli baskıyı yapıp yerimi ayırtmış bulunmaktayım:) Onun çektiği kareler gerçekten farklı ve insanın bir an önce gelin olup kendini onun objektifinden görme isteği yaratacak cinsten. Şimdi sözü kendisine bırakıyoruz...


1. Bize biraz kendinden bahsedebilir misin, fotoğrafçılığa ve düğün fotoğrafı çekmeye nasıl ve ne zaman başladın?

Fotoğrafla 2004 yılında üniversitedeyken tanıştım. İlk zamanlar İstanbul fotoğrafı cekmekten hoşlanıyordum. İstanbul ana temalı 2 ortak sergim oldu. 2009 yılının yaz ayında Cunda Adasında bir arkadaşımın kuzeninin düğün fotoğraflarını cektik. Çok sıra dışı ve büyülü bir çekim oldu. O düğün fotoğraflarından sonra bir anda kendimi düğün fotoğrafçısı olarak buldum. 


2. Düğün fotoğrafı çekmenin keyifli ve de zor yanları neler sence?

Bir kere çok yorucu. Tüm gün boyunca görsel algınız her an açık olmalı. İkincisi çiftler profesyonel model olmadıkları için onları yönlendirmede çok problem olabiliyor. Ama bunun en güzel yanı o insanların en özel günlerine ortak olmanız, o duyguyu onlarla birlikte yaşamanız. Bunu yaşamıyorsanız, fotoğrafa o heyecanı o duyguyu çeken olarak da aktaramıyorsunuz demektir.



3.Dünyadaki ve Türkiye'deki düğünler ve düğün fotoğrafçılığı arasından bir fark görüyor musun? Keşke bizde de böyle olsa dediğin şeyler var mı?

Rusya ve Ukrayna bu alanda çok sıra dışı işler cıkaran ülkeler. Gerek fotoğrafçılarının kalitesi gerekse gelin ve damatların rahatlığı, fotojenikliği ile sıra dışı işler çıkarıyorlar. Ve tabi kilise düğünleri… Kilise düğünleri fotoğraf değeri çok yüksek anlar ortaya çıkartıyor. Keşke bizde de aynı şekilde camide düğün yapılabilseydi...





4. Senin karelerin gerçekten çok farklı, fotoğrafların konseptleri nasıl ortaya çıkıyor? Çiftlerle önceden tanışıp birlikte mi karar veriyorsunuz yoksa daha çok sen mi çiftleri yönlendiriyorsun?

Genelde beraber karar veriyoruz. Konsept için sadece mekan seçiyoruz. Bunu da düğün günü değil öncesi ya da sonrası yapan çiftler ile yapıyoruz. Çünkü düğün günü yapılan çekimlerde çok farklı noktalara gidemeyebiliyoruz. Ama çoğu kare spontane olarak ortamda, ışığın koşuluna göre ortaya çıkabiliyor.

Biz bu son çektiği düğünün gerçekten hastası olduk, beyaz at, yüzen gelin damat, daha ne olsun...

5. Nelerden ilham alıyorsun? Çekimlerin için yeni fikirlerin peşinde koşar mısın?

İlham aldığım bir kişi ya da olay olmuyor. Genelde çekimler sırasında herşey çok spontane gelişiyor. Bu nedenle yeni fikirlerin peşinde koşmuyorum. Herşeyi o anda oluşturup çekiyorum.




6. Şimdiye dek en keyif aldığın çekim hangisi oldu?

Çekimlerimin %80'ini çok keyif alarak çekiyorum. Beni tercih eden çiftler de çok hevesli ve fotoğraftan anlayan çiftler oluyor. Ama içlerinden birkaç tanesi benim için vazgeçilmez. Bunlardan biri ilk düğün çekimimiz olan Cunda Adasında yaptıgımız çekim ve digeri de Kayseri - Urgüp civarında yaptıgımız çekim idi. Bu ikisinde mekanlar inanılmaz büyüleyici idi.




7. Bizim blogumuz daha çok sıradışı gelinlere hitap etmekte, en son çektiğin fotoğrafları gördükten sonra senin de daha çok bu tarz gelinlere hitap ettiğini düşündük:) Aklında olan, keşke bir gün şöyle bir gelin damat fotoğrafı çeksem dediğin sıradışı bir kare var mı?

Öyle bir kare yok. Daha önce de dediğim gibi hersey spontane gelişiyor. Bu çekim yapılan mekana göre de değişiyor. Kilise düğünlerindeki atmosfere bayılıyorum. Bizim de aynı şekilde cami ritüelimiz olsa çok güzel olurdu ve bu ortamda fotoğraf çekmek çok sıradışı ve keyifli olurdu.



8. Sitemizin gelin adaylarına düğün fotoğrafıyla ilgili ne tavsiye eserdin? Neye, nasıl karar vermeliler sence?

Fotoğraf düğün günü tüm diger hazırlıklardan daha önemli. O gün boyunca milyon liralar harcayıp, kötü fotoğraflara sahip olacaklarsa yaptıkları o harcamaların bir anlamı kalmıyor. Fotoğraf ve fotoğrafçılarını iyice araştırıp seçsinler. Ve rezervasyonlarını çok önceden yaptırsınlar. Çünkü başarılı fotoğrafçıların hepsi sezon gelmeden takvimini dolduruyor.




9. Son olarak, senin kendi düğününle ilgili nasıl hayallerin var? Nasıl bir düğün hayal ediyorsun?

Ben evlenmeyi düşünmüyorum. Eğer birgün evlenirsem de çok sade bir düğün yapmayı planlıyorum. Düğün bence çok masraflı bir organizasyon. Onun yerine harcamayı düşündüğüm çok farklı düşüncelerim var.


     


Sina Demiral'ın tüm fotoğrafları ve kendisine ulaşmak için gereken adresler:
http://www.dugun-fotografcisi.com/
http://www.facebook.com/pages/dugun-fotografcisicom/227944467051

Cuma, Şubat 10, 2012

Sevgililer Günü Kurabiyeleri:Kazanan

Ve sonunda Işıltılı Kurabiyeler'den çok sevimli bir kurabiye sepeti için gerçekleştirdiğimiz çekilişimiz sona erdi. Bu süreçte facebook sayfamızı beğenen ve blogumuzu takip eden herkese teşekkürler. Umarım yalnızca Işıl'ın kurabiyelerini değil bizi de sevmişsinizdir:)

random.org ile gerçekleştirdiğimiz çekiliş sonucu kurabiye sepetimizi facebook izleyicilerimizden İrem Arslan kazandı. Ancak hakkını devretmek istedi. Yeniden yaptığımız çekilişle yeni talihlimiz Merve Oktay oldu. Kendisini tebrik ediyoruz. Umarım kurabiyeleri onları çok takdir edecek birine gönderir. Ya da kendisi  afiyetle yer. Çünkü bu kurabiyeler sadece güzel değil çok da lezzetli:)

Çekilişlerimiz devam edecek. Sizi çok ilginç hediyeler bekliyor. Bence siz bizi hiç bırakmayın!

Çarşamba, Şubat 01, 2012

En Sevimli Dügün

Bu düğünü bir süre önce bir blogda görmüştüm ve gördüğüm gibi aşık olmuştum, tarzına, ayrıntılara ve ciciliğine...Gördüğüm günden beri de gerçekten "böyle bir düğünle evlensem ya" diye iç geçirdiğim çok oldu, hatta kendimi mutsuz hissettiğimde açıp bu fotoğraflara bakıp mutlu bile oldum:) Neyse siz beni daha fazla deli zannetmeden ben şu düğünü sizinle bir paylaşayım bakalım hak verecek misiniz bana?

İlk olarak şunu söylemeliyim ki ben bu yabancı düğünlerin böyle gündüz gözüyle, güneş eşliğinde, evlerinin arka bahçesinde yapılması olayına vurgunum. Fazlasıyla stressiz, sade ve gösterişsiz ama bir o kadar da sıcak, güzel ve şık:) Bu düğün de fotoğraflardan anladığımız kadarıyla öyle bir düğün.


Bu düğün favorimiz olan vintage tarzını çok güzel bir şekilde uygulamış. Düğünün yapıldığı mekandan tutun, gelinliğe ve masa detaylarına kadar herşey son derece özenle seçilip biraraya gelmiş. O eski daktilo ve masadaki kartlar gerçekten çok şeker değiller mi?

Kuş kafesini çok sevdiğimizi biliyorsunuz artık:)

Gelinimizse elbisesi, saçı, saç aksesuarı ve duruşuyla başka bir dönemden fırlamış gibi...Özellikle iç mekanda çekilen fotoğraflarda gelinin tarzının mekanla uyumu inanılmaz bir görsel şölen yaratmış. Fotoğrafçı gerçekten çok güzel çekmiş, ama böyle bir düğünü ve gelini fotoğraflamak da sanırım çok zevklidir:)


Tabii bir de bu buket var, kullanılan renkler, üzerinden sarkan dantel ve victorian tarzı broşla mükemmellik düzeyinde hazırlanmış...



Nedime ve damat da unutulmamış tabi:)

İşte size klasik beyaz gül yerine pastel tonlarda çiçekler, o büyük sıkıcı şamdanlar yerine anneannenizin evinden bile bulabileceğiniz retro şirin eşyalarla, gayet minik ama güzel düşünülmüş detaylarla farklı olma imkanı:) Kaçırmayın derim! 

:)