Salı, Haziran 19, 2012

Yeni Sitemiz Yayında:)))

Sevgili deli gelinler,

İnternet sitemizi yeniden düzenledik, yeni kimliğimizle karşınızdayız. Bundan sonra yazılarımızı aşağıdaki linkten takip edebilirsiniz!

http://delikizindugunu.net/

Salı, Mayıs 29, 2012

Bahar Gelinlerine Rock N' Roll Dokunuşu

Bahar Gelini olmak demek mutlaka çiçekler, kelebekler ve pastel renkler mi demektir? Daha farklı dokunuşlarla bambaşka bir bahar gelini olmak mümkün. Kelebekleri incitmeden içine biraz rock'n roll ekleyin, bambaşka bir düğün yapın. Biz bir kaç parça toplayıp bir araya getirdik. Bakalım beğenecek misiniz?

Perşembe, Mayıs 24, 2012

Bizim Bahar Gelinimiz

Kış bitti biteli blogumuz da coştu, bahar coşkusunu ve bahar renklerini taşıyan gelinler ve düğünlerden örnekler verdik durduk sizlere. Şimdi yaza girmemize, bahara veda etmemize 1 hafta kalmışken biz de kendi bahar gelinimizi yarattık. Bu seferki gelinimiz biraz daha romantik ve çocuksu oldu. Arkadaşımız ve modelimiz Yade Demirel ile kendi hazırladığı gelinliğiyle keyifli bir çekim yaptık ve ortaya çıkan fotoğraflardaki bu gelinin tarzına uygun bir kaç düğün detayı seçtik. Umarız beğenirsiniz...


Çekim gerçekleşirken oldukça eğlendik ve biraz da zorlandık çünkü herkes modelimizi gerçek bir gelin sanarak durup tebrik etti. Açıklamaya çalışmakla bayağı bir zaman harcadık:)


Modelimiz üstüne beyaz fistolu, pembe kurdeleli romantik bir korse giydi ve saten beyaz bir eteği tarlatanla kullandı. Duvak yerine ise beyaz tülden bir bant taktı.


Gelin buketimizi kendimiz hazırladık, korseyle uyumlu pembe dantel kurdeleyle bağladık ve hep görüp beğendiğimiz o broşlardan bir tanesini üzerine kondurduk:)


Yade mavi-yeşil gözlere sahip olduğundan pembe farla gözlerini vurguladı ve gelinliğin şirin ve romantik havasını tamamladı. 

Herkese mutlu, güneşli ve bol renkli günler!

Cumartesi, Mayıs 05, 2012

Sofistike ve Romantik İngiliz:Stephanie Allin


Stephanie Allin İngiltere'nin en çok ödül kazanan gelinlik tasarımcılarından. Dizaynlarına baktığımda bunun sebebini anlamakta hiç zorlanmıyorum. Kendisini romantik tarafını asla kaybetmeyen ama bir o kadar da sofistike gelinlikler yapmaya adamış gibi. Her gelinliğinin müthiş ayrıntıları var ve hepsinin de birer ismi. Kendisiyle gelinlik ararken tanışmıştım, o zamandan beri her koleksiyonunu takip ediyorum. Bu sene de dört yeni koleksiyonla karşıma çıktı. Jazz Age isimli koleksiyonundan en beğendiğim modelleri sizle paylaşmak istedim. Bu da koleksiyonun yarısından fazlasına denk düşüyor. Umarım ondan ilham alır ve kendinizi caz zamanının yuvarlak notalarına bırakırsınız:)

Ashlea
Olivia
Sofia
Bacall
Claudine
Hayworth
Ingrid
Mae
Martine-Arka
Martine-Ön
Talullah

Stephanie Allin-Jazz Age Collection 

Salı, Mayıs 01, 2012

Bahar Temizligi: Kliseler Halının Altına!

Düğün sezonu açıldı, gelin ve düğün fotoğrafları sosyal paylaşım sitelerinde yerlerini almaya başladı, bizler de yakınlarımızın düğünleri için kıyafet bakmaya başladık çoktan. Şahsen ben kendi adıma her gördüğüm düğün fotoğrafıyla biraz daha yıkılmaktayım, neden bütün kadınlar birbirinden bu kadar farklı bir tarza sahipken evlendikleri gün bu kadar aynı olurlar ve nasıl bunu göremezler? Yazımız biraz ağır olacak şimdiden kusura bakmayın ama belki evlenecek olan gelin adaylarını bu hatadan kurtarırız, belli mi olur?

Her gittiğim düğünde bir farklılık, gelinin kişiliğini yansıtan bir detay ya da farklı tarzda bir gelinlik arar gözlerim, gördüğüm zaman da inanılmaz mutlu olurum ve sevinirim o çift adına. Fakat bir çok düğün maalesef klişelerle dolu. Biz diyoruz ki keşke düğün denen olaya dışarıdan, şöyle gösteriş ve gereksiz süs dolu gözlüklerimizi çıkarıp baksak ve klişelerden kurtulup yaza daha hafif girsek:)




1. Masayı dolduran ağır ve anlamsız süsler: Düğün konseptinin ne olduğuna aldırmadan mekan sahiplerinin şart koştuğu 2 ya da 3 süsçüden biri seçilir, gayet sağlam bir para verilip her düğünde görülen çiçek veya şamdanlardan biri masanın ortasına konur, ağdalı ağdalı peçeteliklerden bahsetmiyorum bile. Oysa her düğünün bir tınısı olmalı, o tınıya uygun (üstelik de belki ellerinizle bile kolayca hazırlayabileceğiniz) alternatif süsler, daha zevkli ve sade aranjmanlar ya da sevimli detaylar bulunmalı. O düğün masası her evlenen gelini değil sadece sizi yansıtmalı, o masaya oturacak misafirler oturmadan masadaki detayları ezbere bilmemeli, bakıp, inceleyip gülümsemeli.




2. Bilindik renk ve şekildeki buketler: Detaya girmiyorum ama hepimiz biliyoruz ki gelin buketlerimiz birkaç renk ve çeşit çiçek dışında birşeyden oluşmaz. Bir de beyaz kurdele klasiği var tabi ki, bırakın farklı renk ve çeşitte çiçeği renkli kurdele bile bir çok gelini korkutmaya yetiyor (Krem rengi gelinlik ve beyaz kurdele olayına girmiyorum bile). Oysa yabancı düğün bloglarına baktığınızda görüyorsunuz ki artık neredeyse buketlerde gerçek çiçek bile kullanılmıyor, onun yerini broş ve kumaş çiçekler almış, biz ise hala aynı buketleri kullanmaktan hiç gocunmuyoruz. Neden acaba?



3. Aynı takılar, hep aynı aynı...: Yine spesifik bir örnek vermek istemiyorum hatta bu klişeyi çok çabuk geçiyorum ama lütfen boynunuza o kolyeyi takmadan önce evlenen arkadaşlarınızın gelin fotoğraflarını bir inceleyin, tıpatıp aynı değil mi? Evet bizce de:)


4. Ağır işlemeli, yüz kilo ve birbirinin aynı gelinlikler: En mutlu ve de belki de en rahat olmanız gereken gün ve siz dünyanın en ağır ve en ağdalı gelinliğini giyerek kendinize en büyük güzelliği yaptınız. Yapmayın! Beş yaş fazla göstermesini ve şirketteki o uyuz kızın gelinliğinin aynısı olmasını geçtim, her saniye üzerinizdekini çekiştirip sıcaktan boğulmak yerine bütün gece uçarcasına dans etmelisiniz siz. Daha farklı bir kesim, daha hafif kumaşlar, işleme yerine tüller ve danteller inanın size daha çok yakışacak. 



5. Assolist makyajı, assolist topuzu: Bu konuda aslında en büyük suç kuaförlerin, çünkü çok kere şahit olduğum üzere en sade olmak isteyen gelini bile kocaman saçma bir topuz yapıp boya küpüne batırarak o özel günlerinde sinir etmeyi çok çok iyi beceriyorlar. Ama tabi bunu isteyen gelinler de var o ayrı. O kadar alışmışız ki bildik saçlara, bildik modellere hiç incelemiyoruz, denemiyoruz bile önceden, bize ve tarzımıza yakışıyor mu, gelinliğe veya yaşımıza uygun mu? Oysa daha sade topuzlar, örgülü modeller hatta salık veya yarım toplanmış saçlardır sizi düğün gününüzde komşu teyzelerden ayıran, bırakın o tuhaf renkli parlak farları, 300 firketeli sımsıkı topuzları onlara, bırakın...





6. 15 katlı karton pasta, üzerinde ilkokul doğumgünü pastasından arta kalan süsler: Bence başlık gayet açık ve yeterli:) Yalnızca garson, bahşiş ve kocaman bıçak sözcüklerini eklemek istiyorum. Birbirinden yetenekli insanların açtığı birbirinden sevimli butik pastanelere bir uğramak, bakmak lazım öyle değil mi:)?


Klişelerden kurtulup hafiflediğimize göre o zaman şimdi araştırma ve farklılaşma vaktidir, misafirlerinizi şaşırtmak, gülümsetmek ve her zaman konuşulacak o düğünü yaratmak unutmayın ki sizin elinizde... İyi ve hafif baharlar:)!





Cumartesi, Nisan 21, 2012

Mutlu Sonlara Pamuktan Buketler

Her ne kadar hayat hepimizi zorlasa da biz kadınlar içimizdeki çocuğu kolay kolay büyütmüyoruz bence. Peri masalları, mutlu sonlar, her sefer ters köşeye yatsak da birçoğumuzun inanmayı asla bırakmadığı olgular, ve bence inanmayı bırakmayanların ödülü de kendi mutlu sonları, düğünleri ve mutlu evlilikleri.

                                                         Fotoğraf : Annie Leibovitz

Benim eskiden beri en sevdiğim masal kahramanı naif, hayvan dostu, tatlı Pamuk Prenses olmuştur. Onun yüzünü her gördüğümde içim aydınlanır. Neden bilmiyorum onun o masum ve herkesin iyiliğini isteyen hali beni çok etkiler. Son dönemde izlediğim "Once Upon a Time" adlı muhteşem dizide de baş rolde o var, bu dizi ve yakında vizyona girecek olan "Pamuk Prenses ve Avcı" filmi sayesinde kendisinin popülerliği epeyce arttı.


Eminim aranızda benim gibi onu çok sevenleriniz vardır hatta belki peri masalı temasıyla evlenmeyi arzuluyorsunuzdur. Masal ve özellikle de pamuk prenses hastası gelinlere çok sevecekleri bir önerim olacak, zira ben bayıldım ve eğer bir gün evlenirsem kesinlikle uygulamayı düşünüyorum. Zaten çok estetik bir görüntüsü olan pamuk bitkisini buketlere katmak. Yaratıcı ve aynı zamanda masalsı düğünler için...



Dilerseniz başka renkli çiçeklerle kolaj halinde, dilerseniz de tek başına kullanabildiğiniz pamuk, romantik gelin adayları için birebir bence. Tek başına kullanıldığında bulutmuş gibi duruyorlar, etkisi daha masum ve büyülü. Özellikle bir kır düğünüyle evleniyorsanız bu buketler ortamla tam bir uyum içerisinde, saplarını bile ayrı sevdim:)



Diğer çiçeklerle, özellikle de düğün konseptinizin özel bir rengi varsa o renk çiçeklerle hazırlanan buketler de oldukça şık duracaktır.

Bu birbirinden güzel buketleri taşırken en eğleneceğiniz kısım klasik görüşlü akrabalarınızın buketleri gördüğü an ve vereceği tepkiler olacaktır. "O pamukların orada ne işi var?" :)
Hepinize mutlu sonlar!

Pazartesi, Nisan 09, 2012

Deli Gelinler Için Bahar Aksesuarları

Bu yazımız 05 Nisan 2012 tarihinde haydili.com'da yayınlanmıştır.


Güneş ara ara kaybolsa da artık biraz olsun nazlanmayı bıraktı ve bize kocaman gülümsemeye başladı. Kışın rehavetinden, o puslu grisinden çıktık, rengarenk çiçekler açtık. Tüm alışveriş torbalarının içi pastel tonlarla dolu. Sanırım belli oldu, bu sene hepimiz doğayla kamufle olmuş bir tatlılıkta dolaşacağız etrafta. Tabi bahar gelinleri de...

Kendinizi hiç olmadığınız kadar çiçeklerle hem de her renkten çiçeklerle süslemek için baharda evlenmekten daha doğru bir zaman olamaz herhalde. Bu bahar, düğün gününüzde çiçekler sadece buketlerde ya da aranjmanlarda değil saçınızda, boynunuzda, kulağınızda yerini alsın. Bırakın klasik gelinler renksizce evlensin, boyunlarına inci ya da tek taş pırlanta kolyelerini taksın. Siz farklı olun, seçtiğiniz renk konseptini tamamlayacak aksesuarlara yönelin. Elva Fields'ın büyük, sevimli ve muhteşem renklerdeki kolyelerine bir göz atın derim,  baharın pastel tonlarındaki bu aksesuarlar gerçekten çok şekerler.


Özellikle sade bir gelinlik tercihiniz varsa bu tarz büyük ve renkli aksesuarlar çok uygun bir tamamlayıcı olacaktır. Aşağıdaki aksesuarlar ise yine, binlerce el yapımı ürünle aradığımızı her zaman bulduğumuz Etsy'den. Ben özellikle çiçekli olanları tercih ettim, oldukça naif, romantik ama farklı.



Ben bu bahar alabildiğine ihtişamlı ama bir o kadar da doğal olalım derim, bunu da kocaman, doğa harikası çiçeklerle yapabiliriz.  İster canlı renklerde, ister pastel tonlarda olsun bu romantik çiçekler sizi izleyen tüm gözleri bir peri masalının içine çekecektir. Kişisel fikrim duvaksız kullanmanız yönünde ama tercih size kalmış tabi ki. Unutmayın ki bir moda çekiminde poz verme şansınız yoksa düğün gününüz dışında bu orjinallikte fotoğraflara  sahip olmanız çok zor,  iyisi mi siz gelin olmanın tadını doya doya çıkarın ve alabildiğine abartın, söz konusu doğal bir şekilde kullanılan çiçeklerse ne kadar abartsanız da klişe haline gelen gelin başları gibi demode bir etki yaratmayacaktır. 



Bu kadar büyük çiçekler bana göre değil diyorsanız bir de aşağıdaki daha sade olan alternatiflere bakın çünkü abartılı bir gelinlik giymeyi arzuluyorsanız saç aksesuarınız ister istemez küçülecektir.  






Tüm insanlığın yenilendiği, doğanın uyandığı böylesine güzel bir mevsimde yepyeni bir hayata adım atıyorsanız düğün gününüzü doğayla bir bütün haline gelerek kutlamak gibisi var mı?



Fotoğraf Kaynak:
healthcare9.com
bunniesfordinner.tumblr.com
www.etsy.com
ohjoy.blogs.com
shop.elvafields.com
kisty.net
myweddingideasblog.com

Perşembe, Nisan 05, 2012

Photo Latte'den Çiçek Açmış Düğün Fotoğrafları

Serkan Durmuşoğlu Facebook'ta Photo Latte adıyla bulabileceğiniz, çok şeker bir fotoğrafçı. Biz de bu kadar şeker olduğunu bize gönderdiği çok eğlenceli yazıyı okuyana kadar bilmiyorduk doğrusu:) Yalnızca uzaktan çektiği fotoğraflara bakıp takdir ediyorduk. Az sonra okuduğunuzda siz de hak vereceksiniz diye düşünüyorum; Serkan işini seviyor. Ya da en azından bu işi yaparken keyif almaya bakıyor. Üstelik gelinlere çok da değerli öneriler vermiş. Yazısını o kadar beğendik ki blogda sürekli bir pozisyon teklif etsek mi diye aklımızdan geçmedi değil:) Onun sıcak, eğlenceli ve romantik fotoğraflarıyla Bahara ve Bahar Gelinleri serimize devam ediyoruz.
-------------------

Serkan Durmuşoğlu der ki:
Eveeet, konumuz Bahar Düğünleri.

Kulağa hoş geliyor değil mi? "Bahar" ve "Düğün" yanyana olunca :)

Düğünler konusunda en tecrübeli insanlar, fotoğrafçılardır.
Fotoğrafçınız neredeyse, siz uyanmadan yola çıkıp, gecenin bir yarısına kadar sizinledir.
O gün, sizinle bütün günü geçiren başka kimse yok, emin olabilirsiniz.

Tanıyanlar bilir, ben "Rüüüüya gibi düğün" olayına inanmıyorum, çünkü yok öyle birşey.
Kraliyet düğününü bile gördük yani. İnandığım, "mutlu bir düğün". Düğün gününüzü "mutlu" geçirmek de sizin elinizde.
O konuyu zaten Deli Kızın Düğünü'nü takip ederek halledeiblirsiniz :)

Şimdi reçeteyle başlayalım,

Bahar düğünleri'nin artıları:
-Mekan bulmak pek sorun olmaz, pazarlık açısından da daha esnek bir zamandır.
-Bütün yaz sizindir, hem de evli bir çift olarak. (öyle demeyin, zor anlar yaşayanlar olabiliyor).


Bahar düğünleri'nin eksileri:
-Ilk akla gelen mevsim tabii. Mutlaka kapalı opsiyonu olan yerleri tercih etmek gerekebiliyor. 30 Mayıs'ta bile çok üşüyen davetliler gördüm.
-Yağmur Çamur İstanbul'da her mevsim olabiliyor.
-Güneşin özellikle Mart sonuna kadar erken batması (4:30'tan itibaren) malesef günün planını epey zorluyor. Hazırlıklara erkenden başlamak gerekir.
-Mevsim aynı zamanda fotoğraf işini de ciddi şekilde etkiliyor. İstanbul'da kapalı mekan alternatifi malesef pek yok. Ben de pek sevmiyorum (Eğer Çırağan falan değilse).
-Mevsimine göre, gelinliğinizin üstüne şık bir şal vs. ayarlamayı unutmayın.


Gelelim fotoğraf işineee...
Doğal olarak birçok çift, düğünün dergilerdeki detaylarına çok daha fazla önem veriyor.
Gelinlik, damatlık, ayakkabı (ayakkabısı görününen bir geline daha rastlamadım:) organizasyon, menü, ıvır, zıvır.
Önünüzdeki uzun yılları düşününce, açıkçası düğünden geriye bir fotoğraflar kalıyor. Ne gelinliği, ne de yemek menüsü.
Evlenme çağında iseniz, zaten çevreniz düğünlere gitmekten sıkılıyor resmen! Yani çok açık söyleyeyim: düğün, umurlarında olmuyor.


Arkadaşlar, Gelinlik, damatlık için fazla endişelenmeyin. Fotoğraf için güzel bir mekan bulursanız atlayın!
Gelinliğin üstüne kahve dökülmediyse kimse farketmez. Zaten, fotoğrafçınız yetenekliyse o gelinliği royal wedding kıvamında sunar size.
Zaten asıl "havayı" siz fotoğrafları facebook'ta yayınlanınca atacaksınız;)

Bir keresinde, Harika bir iskelesi olan bir Otel'de çekimim vardı. Gün boyu uzun pozlamayla neler çekerimin hayalini kurdum. Tablo gibi olacaktı, ama gel gelelim, gelinliğin kum olması ihtimaline karşı orada çekim yapamadık. Yapmayın, etmeyin arkadaşlar...



Şimdi, mademki düğünden geriye fotoğraflar kalıyor; gelinliğe harcadığımız vaktin yüzde birini fotoğraf için de harcamamız gerekiyor o zaman.
Çekim öncesi konsepte karar verin. Doğal bir yerde mi? tarihi mi, şehrin göbeği mi? Deniz kenarı mı? vs. Sonra da internetten beğendiğiniz kareleri saklayın ve fotoğrafçınızla paylaşın (Fotoğrafları seçerken abartmayın fotoğrafçınıza "öyle mekanı bul ben de o kareleri çekerim" dedirtmeyin). Eğer mümkünse fotoğrafçınızla mutlaka önceden tanışın, kahve için hatta geyik yapın, fotoğrafçının portföyüne MUTLAKA bakın. Hatta, çektiği en iyi karelerle beraber bir de baştan sona bir düğünün karelerine bakın. Emin olun Fotoğraflara yansıyor, yoksa fotokopiciler gibi asık surat keyifli olmuyor.


Birçok düğün mekanı, kendi fotoğrafçılarını zorunlu kılıyor, CNN'e yazarız belki bir tartışma programında konuşurlar. Böyle bir durumla karşı karşıyaysanız; fotoğraf firmasının değil; düğününüze çekime gelecek fotoğrafçının portföyüne bakmalısınız ve onunla bizzat tanışıp ahiret sorularını doğrudan ona sormalısınız.


Son söze geldi sıra. Hani dedim ya "Mutlu Düğün" diye, mutlu bir düğün için en önemli tavsiyem birçok hazırlığı kasmadan, kastırmadan ama önceden yapmanız. eksik vs. mutlaka olacaktır; olsun varsın düğününüzün nazarlığı olsun onlar. Siz, o günü mutlu geçirmeye odaklanın ve kimsenin moralinizi bozmasına izin vermeyin.


Yaa son söz dedim de, aklıma gene komik bir hikaye geldi geçen seneden. Hem Bahar düğünlerinin Artılarına bir yenisi de eklemiş oluruz bu sayede. Alıştık, gelinlikler ya Pronovias ya da Vakko. Mart ayıydı, hazırlıklar hatta fotoğraflar tamam. gelin odasına arkadaşlar doluşmuş...Tabii giren geline "ayağa kalk da bi bakalım" diyor. birçoğu potansiyel gelin :) Tabii kötü söz söyleyen (söyleyebilen) yok. Neyse bir arkadaş daha giriyor ve "Aaaaa benim gelinliğimin aynısı, aylar önce siparişini vermiştim" diyor. Ha ha, kızcağız o kadar uğraşmış ve gelinliği ilk onun seçtiğini cümle aleme duyurma ihtiyacı içinde. gelinimiz de "daha almadıysan duvağı verebilirim" demez mi. Ortam buz gibi tabii. Yani Bahar Gelinleri gelinlik modellerini ilk giyenler oluyor...Yaa inanamazsınız, birgün Vakko'dayım; gelinler, çevrelerinden bildikleri gelinlerin isimlerini verip "onlar ne aldı" diye soruyorlar. En iyisini Lusi yapmıştı, ilk çektiğim gelinlerden. Amerika'dan bütçesi uygun bir gelinlik alıp, parti saatinde, eline makas alıp dizine kadar kesmişti, tarz da olmuştu.



Daha ne hikayeler :) ama Admin süremizin dolduğunu işaret ediyor.
Hepinize, gönlünüzce "mutlu bir düğün" diliyorum.
Serkan
www.facebook.com/photolatte.serkan