Pazar, Aralık 25, 2011

Benim Yaz Düğünüm

Sevgili Pelin'in isteği üzerine Kış Gelinleri serimize küçük bir mola veriyoruz ve benim 2010 Eylül ayında gerçekleşen düğünüme kısa bir bakış atıyoruz.

Küçük bir kızken bir gün evlendiğimde düğünümün nasıl olacağına dair hayal kuran biri olmadım hiç. Hatta sevgili eşimle tanışana kadar düğünlere de evliliğe de çok meraklı değildim doğrusu. Ama düğünümü planlarken pek çok ayrıntı benim için önem kazandı çünkü ayrıntıların her şeyi güzelleştirdiğini düşünürüm. Bu nedenle bir takım temel öğeleri çok yerinden oynatmadan şirin ayrıntılarla dolu bir düğün planlamaya çalıştım. Planlamak dediğime bakmayın tabi. Türkiye'de uzun boylu bir düğün planlamak zor. Bir kere düğünlerimiz çok kalabalık oluyor bu nedenle bütçe çoğunlukla konuklar için harcanıyor. Sonra bir mekanla anlaştığınız anda organizatörle de anlaşmış oluyorsunuz ve bu da masa dekorasyonu gibi öğeler için seçeneklerinizi çok daraltıyor. 

Ben de değiştiremediklerimi kabullenip değiştirebildiklerime odaklanmaya karar verdim. Bunlardan ilki davetiyelerdi. Davetiyelerimizi önceki yazılarımdan birinde paylaşmıştım. Etsy üzerinden Belçikalı bir tasarımcıya yaptırdığımız çok özel davetiyelerdi bunlar.Üstte dijital olarak görüp beğendimiz versiyonu görüyorsunuz. Aşağıda ise bizim mesajımızla tasarlanıp bitmiş halini. 

 Pelin bir yazısında duvaksız gelinlerden bahsetmişti. Ben de o duvaksız gelinlerden biriydim. Hem duvak fikrini çok sevmedğimden hem de 50'lerin o muhteşem bird cage'lerine duyduğum sevgiden dolayı. Elbette pek çok farklı yeri dolaştım- bütün dolaşmalarımın online olduğunu itiraf ediyorum. Sonunda etsyde tam istediğim gibi bir bird cage fikriyle karşılaştım. Tamamen eski kumaşlardan el yapımı çiçekler diken ve bunlardan harika akesuarlar yapan çok yetenekli bir sanatçı buldum- Katie Reim. Kendisine etsydeki dükkanı Cultivar'dan ulaşabilir ve eserlerini görebilirsiniz. Benim için yaptığı çiçeğin tüm renklerini ve taşlarını internet üzerinden beraber seçtik. Ardından bana bir fotoğrafını yolladı. Bize sadece çiçeği bir ağa eklemek ve saçıma oturtmak kaldı.

Fotoğraf: Pelin Erdoğan

Kate'in çiçeklerini gördükten sonra buketim, eşim ve erkek kardeşinin boutonniereleri ve kız kardeşlerimin saçları için iki çiçeği de yapmasını rica ettim.
 
Her ne kadar Eylül ayında gerçekleşmiş olsa da havanın 30 derecenin üstünde olması nedeniyle bir yaz düğünüydü. Bir hafta öncesinde o günün yağışlı olacağı haberi canımızı oldukça sıkmıştı ama neyse ki korktuğumuz gibi olmadı ve son derece güneşli bir gün yaşadık. Düğünden 2-3 saat kadar önce Pelin'le beraber Emirgan Korusu'nda çok eğlenceli bir çekim yaptık. Günün en güzel saatlerini geçirdik desem yalan olmaz sanırım. Bütün o telaş ve stresin öncesinde hem Emirgan korusu hem de Pelin bize çok iyi geldi. Bir sonraki yazımda o fotoğrafları da sizlerle paylaşacağım.

Hiç yorum yok: