Pazar, Mart 25, 2012

Makyajınız Hiç Eskimesin

Bu yazımız 24.Mart.2012 tarihinde haydili.com'da yayınlanmıştır.

Bazı şeyler aradan ne kadar zaman geçse de eskimiyorlar. Mesela Hollywood müzikalleri, Rita Hayworth'ın kızıl saçları ya da Chevrolet Bellair serisi arabalar. Hepsi tekrar ve tekrar karşımıza çıkıyorlar. Belki de eskinin o muhteşem dokusunu tekrar yakalamak hiç bir zaman mümkün olmayacak ve biz eskileri sevmeye, onlardan ilham almaya devam edeceğiz.

Bu ilhamı düğününüzde yapacağınız makyajda da kullanmak mümkün. 1950'lerin hiç eskimeyen ve hemen herkese yakışan makyaj tarzını isterseniz vintage bir gelinlikle isterseniz son derece modern bir tarzın üstünde kullanabilirsiniz. Hatta eklektik bir yaklaşımla çok keskin ve modern detaylarla birleştirirseniz çok şık ve çarpıcı bir görüntü yakalayabilirsiniz.

Araştırmalarınızı yaparken bu tarzı en iyi taşıyanlardan yardım almakta zarar yok. İşte tüm sarışınların tanrıçası Marilyn Monroe. Bütün çekiciliğiyle ne kadar içten gülümsemiş. Ne kadar rahat, mutlu ve gençlik dolu görünüyor. Japon kırmızısı mat ruju, siyah maskarası ve çok hafif kullanılmış kırmızı allığıyla son derece hafif bir makyaj kullanmış aslında. Eğer onun gibi platin sarısı çarpıcı saçlarınız ve böyle bir gülümsemeniz varsa daha abartılı makyajlar, aşırı parlak tonlar basit ve sönük görünmenize sebep olur. Bunu yaparak doğal güzelliğinizi kapatmayın ve kimsenin gözünü yormayın bence. Gözlerin üstüne sürülentoprak tonlarında hafif altın sarısı fara dikkatinizi çekerim. 


Audrey Hepburn ise her şeyiyle asilim, asilim diye bağırıyor. Onun kadar duru bir güzelliğe sahip bir oyuncu gelmiş midir acaba dünyaya? O uzaktaki bir noktaya attığı bakışta  çok masum kendi güzelliğinden haberi olmayan bir kadının şaşkınlığı var sanki. Makyajında da renkler en mat ve sade halleriyle kullanılmışlar.Koyu bir kırmızı yerine gül kurusu bir ton tercih edilmiş. O müthiş güzellikteki kalın kaşları bugün de ilham olmaya devam ediyorlar. Çok fazla maskara uygulamadan kirpik çizgisine hafif bir eyeliner çekmekle yetinilmiş. Bu makyajla ister sade ister çok gösterişli bir gelinlik giyilebilir.



Gelelim Elizabeth Taylor'a. Hafif bronz bir ten, simsiyah saçlar ve menekşe rengi gözler. Hiç makyaj yapmaya gerek yok, doğal renkleriyle gelin olmaya hazır. Bu makyajla ise tam bir dilbere dönüşmüş. Kızgın Damdaki Kedi rolü ondan daha iyi hangi oyuncuya yakışırdı ki? Düğününüzde böyle buğulu, yırtıcı ama bir o kadar da romantik bir hava taşımak istiyorsanız tek ihtiyacınız olan bol bol siyah maskara, siyah göz kalemi ve kıpkırmızı bir ruj.

Eğer böyle bir makyaj tercih edecekseniz saç konusunda da aynı dönemden esinlenebilirsiniz. Beraber çok hoş oluyorlar. Günümüzün oyuncu ve şarkıcıları da benzer makyajları aynı dönemin saçlarıyla kullanmayı tercih ediyorlar.

 Mad Men'in kusursuz kızılı Joan'ı canlandıran Christina Hendrix dizinin 50-60'lar havasını özel hayatına da taşıyor. Kırmızı halıda onu her zaman bu tarzla görüyoruz ve çok da iyi yapıyor bence. Çarpıcı kızıl saçlarını bazen doğal tonlarla bazen de daha çarpıcı kırmızı rujlarla tamamlıyor. Ama makyajın merkezi her zaman gözler.

 Dita Von Teese'de bu tarzın sıkı takipçilerinden. Hatta onu modern bir tarzla herhangi bir yerde görmek pek mümkün değil. Genelde çarpıcı kırmızı rujları tercih ediyor ve siyah saçları ve beyaz teni sayesinde çok da iyi taşıyor. Onun makyajının merkezi çoğu zaman dudakları.

The Notebook'la tanıdığımız ve o günden beri romantik dramlarla hayatımıza giren Rachel McAdams ise bu tarzı daha modern bir şekilde yorumlamış. Siyah kirpikler ve siyah eyeliner gözlerini ortaya çıkarırken göz kapağında kıullandığı o tatlı kahve far da daha romantik ve doğal bir hava vermiş. Yine yüzün de çok az renk olduğuna dikkatinizi çekerm. Hafif şeftali rengi bir allık ve çok doğal bir ruj. Saçına ise bayıldım.

Hiç yorum yok: